Hochschule für gestaltung
Otl Aicher (1922 – 1991) Alman bir grafik tasarımcısı. 1946 yılında
Aicher Münih’teki Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykel bölümünde okumaya
başladı. 1953 yılında Inge Scholl ve Max Bill ile birlikte 1950’ler ve
1960’larda tasarım alanında Almanya’nın önde gelen eğitim merkezlerinden biri
haline gelen Ulm Tasarım Okulu’nu (Hochschule für Gestaltung Ulm) kurdu ve
burada dersler vermeye başladı.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra da, 1954 yıllarında Almanya’nın
Ulm kentinde endüstri dizayn eğitimi yapılmak üzere bir, “Biçimlendirme Yüksek
Okulu” (Hochschulefür Gestaltung) açılmıştır. Bu okulun yönetimine eski
Bauhaus’un öğretim üyelerinden olan, Max Bill getirilmiştir (Eti, 1971: 72).
Ulm Tasarım Yüksek Okulu, Bauhaus düşüncesinin üzerine pedagojik açıdan,
tasarım eğitimine bilimselliği katmanın yanı sıra Alman endüstrisiyle yoğun bir
ilişki içine de girmiştir (Celbiş, 2009: 177).
Bauhaus’da olduğu gibi öğrenciler ortak ve zorunlu ilk sene
sonunda beş uzmanlık alanından birinde eğitimlerine devam ediyorlardı. Bauhaus
gibi etkili bir Alman okulu olan UHG, sanat ve teknolojiye kendine özgü bir
yaklaşım sergiliyordu. Öncelikle UHG, tasarımcının koordinasyon işlevini
üstlendiği bir savaş sonrası endüstrisine doğmuştu. Tasarımcıdan, maksimum
verimlilik sağlamak için uzmanlarla işbirliği yaparak üretimin en çeşitli
ihtiyaçlarını ve kullanımı, malzeme verimliliğini ve kullanıcının kültürel
tatminini koordine etmesi bekleniyordu. Oysa Bauhaus, Gropius’un kendi
deyişiyle sanatçılarla işbirliği yaparak tasarımda ortak bir payda bulmaya ve
bir “tasarım bilimi” geliştirmeye çalışıyordu (Westphal, 1991: 39). Bu sebeple
UHG’de tasarım eğitimi, Bauhaus’un “yaparak öğrenme” düsturunun yeni bilimsel
araştırma yöntemleri ve savaş sonrası endüstri ilişkilerini göz ardı ettiği
varsayılarak artık sanat tabanlı bir pratik olarak ayrıntılandırılmamaya
başlandıSonuç olarak, 27müfredat daha çok bilim dersleriyle desteklendi. Benzer
bir şekilde, ortak temel tasarım programı da sistematik bir yaklaşım ile
yeniden kurgulandı. Ders içeriği, görsel deneyler (simetri ve topoloji algı ve
öğretilerine dayanan iki ve üç boyutlu çalışmalar), atölyeler (ahşap, metal,
plastik, fotoğraf v.b.), sunum (desen, yazı, dil, serbest el v.b.) ve
yöntembilim (mantığa giriş, matematik, kombinatorik ve topoloji) gibi
konulardan oluşmaktaydı. Nitekim okulun farklı yaklaşımında yöntembilim ve
işlevsellik önemli birer öge olarak karşımıza çıkar. Bunun yanında teori ve
pratik, %50 gibi bir oranda müfredatta dengelenmiştir (Jacob, 1988: 228).


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder